Makaleler     Dergiler     Kitaplar    

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

Yıl 2012 , Cilt , Sayı 20

Makale özeti ve diğer detaylar.

Makale özeti
Başlık :

Sanatta yabancılaşma: avangard’ın tutumu mu?

Yazar kurumları :
Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü.1
Görüntülenme :
850
DOI :
Özet Türkçe :

Sanat, ortaya çıktığı ilk zamanlardan bugüne dek salt varlığı yanısıra, içine doğduğu çağın, reelvirtüel gerçekleriyle hesaplaşmanın içindedir. Bundan dolayı çağının sosyolojik, ekonomik ve politik tüm etkileşimlerini/değişimlerini bünyesine katar ve öyle gelişir. Küreselleşme ve postmodernizmle beraber sınırsızlaşan sanat, toplumsal tartışmaların ve uzlaşmaların her alanında kendini göstermeye başlamıştır. Yaşanan kuram ve kavram karmaşalarına rağmen sanat, toplumsal değişim/gelişim paradigması olarak sosyal, kültürel ve ekonomik önem taşımaktadır. Ancak, Burjuva toplumda sanat kurumu, yalnızca hayat pratiği ile karşıtlık içerisinde tanımlanabilir. Tekil eserlere ilişkin olarak, sanat ve toplum paralelliğine ya da karşıtlığına dayanan bir açıklama modeli yetersizdir. Ama bu model; klasik kuramcıların toplumsal hayat pratiğinden uzaklıkla tanımladığı, sanat kurumunun tanımlanması açısından belli bir gerçeği de barındırır. Toplum burada sıradan anlamıyla, her tekil kişinin hayat pratiği içerisinde tabi olduğu koşulların zorlanması olarak görünür. Sanat, kurumunun ortaya çıkışıyla tanımlanan, sanat ile toplum arasındaki kutupsallık, birincil düzeydeki bir şey değildir (Bürger, 2007: 48). Yabancılaşma ise sürekli olarak sorgulanan, sebep ve sonuçları ortaya çıkarılmaya çalışılan, belirli bir forma sokulamamış bir kavramdır. Farklı alanlarda farklı açılardan söylem oluşturan yabancılaşmanın sanat ile olan etkileşimi ise kaçınılmazdır. Bazen sanatçıya konu olan, bazense sanatın kendine konu olan bu kavramın içinde bulunduğumuz yüzyılda sıkça telaffuz edilmesi ise normaldir. Çünkü küresel dünya bir yandan insanları yaklaştırıp, sınırları kaldırırken, bir yandan da tekelleşmiş bir kültürün içinde yalnızlaştırmakta, hatta öz değerlerine bile yabancılaştırmaktadır. Avangard kavramı ise; geçirdiği tarihsel süreci içinde ve günümüzde hala oldukça etkili bir kavram olup, gündemdeki yerini de korumaktadır. Estetik olanın, satılabilir olmayla eş görüldüğü günümüzde avangard kavramı çoğu yerde/bakış açısında ticari bir ürüne dönüşmüştür. Ancak avangardın dünü de bugünü ne olduğu, kime veya neye denileceği sürekli tartışılır ve değerlendirilir. Çünkü anlaşılacağı üzere "avangard" kavramıda "yabancılaşma" gibi yoruma açık yapısı gereği gayet girift bir kavramdır. Bu bağlamda, araştırma kapsamında öncelikli olarak yabancılaşma ve avangard kavramına değinilecektir. Sanatçının ve sanat eserinin içinde bulunduğu topluma ne şekilde ve hangi açılardan yabancılaşabileceği, tüm bunlar olurken sanatta yabancılaşma ve avangardın tutumu gerekli literatürün taranması ile ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Anahtar kelimeler :
Özet İngilizce :

Since its first emergence, art has gotten revenge with its existence and real-virtual realities of the era in which it was created. Therefore, it contains sociological, economical, and politic interactions and develops accordingly. Art, which became limitless with globalization and postmodernism, has started to manifest itself in all social discussions and negotiations. Despite theoretical and conceptual confusions, art, as a social change paradigm, has social, cultural, and economical importance. Alternatively, in bourgeois society art can only be defined within life practice and contradiction. Considering individual works, an endorsement model based on art-society parallelism or contradiction is insufficient; yet, it contains certain reality regarding definition of art to which classical theorists attribute distance from life practice. At this point, society is seen the force pushing limits that every individual is subjected within the practice of life. The polarity between art and society, which is defined through the emergence of art, is not at primary level (Bürger, 2007: 48). However, alienation is a contentious concept; its reasons and results are analyzed, and could not be defined within a certain form. Alienation, which forms different discourses in different fields, is indispensably in interaction with art. Sometimes this concept is subject to the artist, while other times it is subject to art itself. Therefore, today the term is frequently referred. Global world brings people close together and removes boundaries; it isolates people in a monopolized culture and even alienates them to their own values. Within the historical process, the concept 'avant-garde' has been effective, still is. Today what is aesthetical is thought to be sellable; and in most cases the concept has transformed into a commercial product. However, avant-garde is a highly discussed concept in terms of its past and present, nature, and how to ascribe to what/whom. Due to its open-ended structure, it is an inextricable concept, like "alienation". Therefore, in scope of this research primarily alienation and concept of avant-garde will be explained. This research will focus on how artist and artwork could be alienated in different angles to their society. In addition, the avant-garde manner will be exposed with researching necessary literature .

Anahtar kelimeler :
Paylaş :
Benzer Makaleler
Yorum Yap
  • Adınız :
  • Güvenlik Kodu :
  • Yorum :